Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | birbirine yakın | close adj. | ||
Tom and I don't live close to each other. Tom ve ben birbirimize yakın oturmuyoruz. More Sentences |
||||
General | birbirine yakın | context [obsolete] adj. | ||
Politics | ||||
Politics | birbirine yakın | near-peer adj. |